Saturday, August 1, 2009

Türkiye de var olmayan işgal evleri üzerine

Ulan, sen zaten Türkiye de MTV punkından başka bir halt olamazsın. sikerler adamı. bildiğin yaparlar. ama içim acıyor böyle milletten duyuyorum. arkadaşlardan falan. yok yunanistan daki, hollanda daki, italya daki, ingiltere deki işgal evlerini. zaten amerika desen. her şehirde işgal evi yoksa ortamda bir gariplik var demektir. sen neden türkiye de yapmıyorsun demişti birisi bana ben happy house dayken chicago da. ilk sebep, işte ilk cümle. ama ikincisi o kadar güvendiğim bir adam yok. üçüncüsü de şaka maka amerikan ve avrupai punklar bir evi işgal ettiklerinde komşulardan falan destek alabiliyorlar. bu çok önemli. her dakika polisi arayan bir mahalede ev işgal edilemez. nezarete girer çıkarsın paso. ama bizim halkımız devletçi bir halk. kabul edelim bunu. bizim halkımız en kapitalistinden çakma, çarpık daha kapitalist bir halk. bizim halkımızın insanları " bak gençler bedava yaşıyor, ayrıca sanat yapıyor" diye adımıza sevinmez. hele anlasın evin çoğunun anarşist olduğunu kıl olur. bir evden hiç durmadan atılmak için işgal etmeye niyetim yok. yine de yaparım 5 tane sağlam adamla da o adam da yok. varsa da kendi halinde kabullenmiş durumu, ulaşamayız birlik olamayız.
nedir bu işgal evi peki?
tamam işgal evi, boş ve uzun süredir kullanılmayan bir eve girip kira mira siklemeden yaşamaktır.burası doğru. ama sen bir evi sadece "param yok" gibi bir nedenle işgal ediyorsan, o ev dayanmaz. bu kadar açıkça söylüyorum. her gittiğim işgal evinde gördüğüm en önemli şey dayanışmaydı. bildiğin aile kavramı yani. şovlardan önce kalkıp birlikte evi temizliyorduk. ortada bir "almira sen şunu yap, dan sen de bunu, he tavi sen de bir tuvaletleri hallet" yoktu. kim neyi görüyorsa onu yapıyordu. ben mutfağı günde 4 kez temizlediğimi de biliyorum, hiç bir boka dokunmadığımı da. çünkü kimin yaptığı farketmez. ha sen ha o.
para içinde aynı şey geçerli ortaya koyarız, gider yemek-içki alınır. olmayana sorulmaz bile, çünkü olsa verileceğini bilir.
bu ilk kural yani. kimsenin bu komün yaşamdan çıkar sağlamadığına güvenmek.
ikinci kural da politik ya da/ve sanatsal bir birlik olması. ben her punk anarşist olsun demiyorum.değil de zaten. kimse de buna laf etmez, sonuç olarak herkese açık bir ev burası başımıza bela olunmadığı sürece, ama böyle gelip içen paso damarına vuran tiplerle işimiz olmaz. en azından benim durduğum noktadan benim işim olmaz. br işgal evi sanat evidir aynı zamanda. eğer bir şeyler üretmiyorsan-yürü git.

ben işin aslı bunları neden yazdığımı bilmiyorum. millete punk hayatının ne kadar güzel olduğunu empoze etmek gibi derdim yok. güzel değil çünkü, geleceği yok. adamı bitirir.
ama şu varki, belki benim gibi bir avuç tip vardır. daha önce bir tanesinde bulunmuş, özlemini çeken. gerçekten bir haltlar yapmak isteyen birileri vardır belki de. onlara selam çakmak istedim sanırım.

1 comment:

  1. Gezi Parkı'ndan sonra Cihangir Parkı Forumu'nda işgal evleri için yeni bir kavram önerildi: GEZİKONDU. Belki bu yerelde karşılığı olan bir şeye dönüşebilir. Ortak üretim alanları, kütüphaneler vs. gibi ya da en kötü forumları kışın yapacak bir yer.

    ReplyDelete