Thursday, August 6, 2009

şimdi bu iki geceyi subhumans ve realicide dinleyerek geçirdik. hepimiz 6 ağustos gecesi direnistanbul için yapılan bandista konserini kaçırmaktan dolayı üzgündük.bundan şarkı listemize gogol bordello da kattık.ama bulunduğum yerden istanbul a gitmem için gereken 70 lirayı kıçımı satsam kazanamazdım. ya da belki kazanabilirdim de teşebbüs etmedim.asıl olay sırasında istanbul da olacağım için fazla dert etmedim. ben bandistayı severim. gerçekten. ilk duyduğum andan beri sadece punk olgusunu kendi dilimle birleştirdiğim için bile sempatim vardı gruba.kendimi gogol bordello dinliyormuş gibi hissediyorum her dinlediğimde. henüz canlı performanslarını görmedim ama eğer gogol bordello nun yarısı kadar iyilerse zaten peşlerinde köpek gibi dolaşırım. şayet gogol bordello konseri başıma gelen en güzel boktu. o geceyi hala kelimelerle ifade edemiyorum bu yüzden blog da yazamayacağım. neyse, bu direnistanbul olayını seviyorum ben. geçen gün bir vatandaşın yaptığı yorumu gördüm "bu memleket bıktı usandı böyle eylemlerden" diye. beyfendi, bize götümüz sıkıldı diye eylem yapmıyoruz. demek ki gerekiyor bir şeyler yapmamız. demek ki hiç bir şey değişmemiş. bu eylemlerinde dediğiniz gibi IMF deki görevlilerin hayatını 'cehenneme' çevirmek gibi bir amacı yok. yoksa hepimiz gayet iyi biliyoruz bir bok olmayacağını birkaç yüz gencin sokaklar akmasıyla. ama en azından millete farkındalığımız olduğunu göstermeye çalışıyoruz. bizi gören çocukların, gençliklerinde umursamamazlık yapmayacağını umuyoruz. onu da bırakın bu yüzler binler hatta milyonlar olabilir bir nokta da. ama bu bir süreç. uzun bir süreç. kendimi klişe hissettim lan. ama öyle. 40 yıl sigara eden adam kanser olursa o içtiği son sigaradan olmuyor elbette. bak birşeylerin değiştiğini ben görmem. göremem. benim oğlum kızım olsa onlar da göremez. benim torunum olsa o da göremez. biz onların çocukları için çalışıyoruz işte. bir yerden başlanmalı. bir de bir de bizim gibi gençlere bencil diyorsunuz. hayatınızı elinizden geldiğince maddiyatla doldurup, sahte bir doyum(doyumsuzluk)la yaşayan sizlersiniz. söylenecek çok şey yok. sadece en azından bu amaçlıksız denizinde utopik olsa da şimdilik bir amacım olduğu için mutluyum.
saygılar,
Almira

No comments:

Post a Comment